Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ‘Yapı ve Konut Nitelikleri Araştırması’na göre ise hanelerin yüzde 47,4’ü 2001 ve sonrasında inşa edilen binalarda yaşıyor.
Bu kurallarda emlak uzmanları, 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından yeniden yapı stokunun ön plana çıktığını belirtiyor.
“Binaların yüzde 30,9’u 1981 ile 2000 yılları arasında inşa edildi”
Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, hanelerin konutlarının hangi yıllarda yapıldığını rakamlarla bildirdi:
Hanelerin ikamet ettiği binaların inşaat yıllarına bakıldığında yüzde 30,9’unun 1981-2000 yılları arasında, yüzde 28,1’inin 2011-2021 yılları arasında, yüzde 19,3’ünün 2001-2010 yılları arasında olduğu görülmektedir. yüzde 12,6’sı ise 2001-2010 ortasında. 1980 yılı ve öncesinde yapıldığı tespit edilmiştir.
Hanelerin yüzde 13’ü 6 katlı binalarda yaşıyor
Ayrıca Türkiye’de hanelerin yüzde 17,3’ünün 2 katlı binalarda, yüzde 14,4’ünün 5 katlı binalarda, yüzde 13’ünün 6 katlı binalarda ve yüzde 11,7’sinin tek katlı binalarda yaşadığı görüldü.
“Halkın yüzde 9,5’i 10 kat ve üzeri binalarda yaşıyor”
10 kat ve üzeri binalarda oturan hanelerin oranı ise yüzde 9,5 oldu.
Malatya’da binaların %47,5’i 5 ve üzeri katlıdır.
Özelmacıklı, depremden en çok etkilenen ve olağanüstü hal ilan edilen 10 ildeki bina sayıları hakkında da bilgi vererek, şunları kaydetti:
Özellikle 5 kat ve üzeri binalara baktığımızda Adana’da yüzde 35,2, Adıyaman’da yüzde 28,4, Diyarbakır’da yüzde 52,8, Gaziantep’te yüzde 43,2, Hatay’da yüzde 30,2, Malatya ve Kahramanmaraş’ta yüzde 47,5. Yüzde 35,5, Şanlıurfa’da yüzde 32,9, Kilis’te yüzde 31,8 ve Osmaniye’de yüzde 27,5 var.
10 ilde DASK karnesi
Doğal Afet Sigortası Kurumu’nun bilgilerine de değinen Özelmacıklı, sigortanın kapsadığı iller ve oranlarını şöyle açıkladı:
479 bin konutun yüzde 46,3’ü Adana’da, 89 bin konutun yüzde 45’i Adıyaman’da, 231 bin konutun yüzde 34,1’i Diyarbakır’da, 339 bin konutun yüzde 64,7’si Gaziantep’te, 315 bin konutun ise Hatay’da. 188 bin konutun yüzde 40,2’si Malatya, 210 bin konutun yüzde 53,9’u Kahramanmaraş, 198 bin konutun yüzde 53’ü Şanlıurfa, 25 bin konutun yüzde 59,8’i Kilis ve Osmaniye. Türkiye’de 101 bin konutun yüzde 42,8’i sigorta kapsamında.
“Risk yapısı tespiti zorunlu olmalı”
Bakanlık verilerine göre ülkemizde riskli yapı tespit edilen bağımsız birim sayısı 894 bin 578 olurken, riskli yapı tespiti sonrası yıkılan bağımsız birim sayısı ise 806 bin 194 oldu. -İmar kanununa aykırı olarak yapılmış kaçak katlı binalar. Bu binalar için riskli yapı tespit raporu zorunlu hale getirilmelidir. Riskli yapıların satış ve kiralama süreçlerine engel getirilmeli. Hatta zorunlu olarak dönüştürülmelidir. İmar barışıyla sekteye uğrayan kentsel dönüşüm sürecinin yavaşlaması eski yapılar için riski devam ettiriyor.
