Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Başkanı Kazım Ergün, devletin emekliler arasında ayrımcılık yaptığını, son dönemde Cumhuriyetin 100. Yılı dolayısıyla verilecek ikramiye ödemesinde de çalışanlarla çalışmayanlar arasında ayrımcılıkla karşılaştıklarını belirterek, bu ötekileştirmeye karşı yasal ve anayasal haklarını kullanacaklarını ifade etti. Bu adaletsizliğin adli süreçlere intikal etmeden çözülmesini istediklerini belirten Ergün, “Emeklilerimizden sağlık katkısının kaldırılmasını ve Temmuz ayında memurlara verilen 8 bin 77 TL’lik maaş zammının yasa öncesi kaldırılmasını istiyoruz. Sert kış şartlarının gelmesi, kök ücretlere yansıyacak şekilde tüm emekli maaşlarına uygulanacak.”
TÜED Başkanı Kazım Ergün bugün yazılı bir açıklama yaptı. Emeklilere yönelik yapılan düzenlemelerde emekliler arasında ayrımcılığın bulunduğunu belirten Ergün, çalışan-çalışan olmayan, Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödeyen-ödemeyen gibi örnekler verdi. Ergün şunları söyledi:
“BİZİM TEK ÇATI OLDUĞUNDA TÜM AYRIMCILIK VE ADALETSİZLİKLERİN ORTADAN KALDIRILACAĞINA İNANDIK”
“Tek çatı sistemi reform olarak bizlere sunulduğunda her türlü ayrımcılığın, haksızlığın ve adaletsizliğin ortadan kalkacağına inanıyorduk. Emeklilere bir defaya mahsus verilecek ikramiyenin emekliliğin 100’üncü yılı dolayısıyla net bir şekilde ifade etmiştik. Cumhuriyet ne Cumhuriyete, ne 100 yıla, ne de emeklilere yakışır, bu rakamın en az 10 bin TL olması gerektiğini, hiçbir emekliyi ötekileştirmeden herkese eşit olarak verilmesi gerektiğini söyledik ama bugün gelinen noktada şunu gördük. Çalışan ve çalışmayan emekli ayrımı yapılarak bu ikramiyenin bazı emeklilere verilmeyeceğini söyledi.
“DEVLETİN KENDİ ÇOCUKLARIYLA üvey çocukları arasında hiçbir fark yoktur”
Öte yandan dul ve yetimlerimize hisseleri oranında ödeme yapılacağını da gördük. Bir devletin öz çocukları ile üvey çocukları arasında hiçbir ayrım yoktur. Yapılan da tam olarak bu. İster ek ödeme deyin, ister bayram ikramiyesi deyin, bu durum sadece Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı değil, Cumhuriyetimizin 100. yılına da yakışmıyor. Üstelik çalışan emekliler, sosyal güvenlik sisteminde karşılığı olmamasına rağmen 12 ay boyunca devlete vergi ödeyerek ve Sosyal Güvenlik Ek Primi ödeyerek bu ikramiyeyi hak eden kişilerdir.
“BU DURUM NE VİCDANA, ADALETE, NE SOSYAL GÜVENLİK FAYDA DENGESİ İLKESİNE UYGUN DEĞİLDİR”
Asgari ücretle çalışan bir emekli, bugünkü kurallara göre her ay 1006,09 TL sigorta primi ödüyor. Ayrıca patronu ona 3 bin 286,55 TL sigorta primi ödüyor. Ödemelerin toplamı ise 4 bin 443,55 TL oldu. Çalışan emekliler dediğimiz grup, geçmişte emekli olmadan önce çalışma hayatlarında tüm sigorta primlerini ve vergileri düzenli ödeyerek kutsal emeklilik hakkını kazanmıştı ancak geçinemedikleri için tekrar çalışmak zorunda kalmışlardı. Herhangi bir ödül sağlamayan, onlara hiçbir fayda sağlamayan, sadece Sosyal Güvenlik Sistemine katkı sağlayan bir uygulamadır. SGDP ödüyor.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi hem çalışma hayatlarında hem de emeklilik çalışma hayatlarında iki kez sigorta primi ödeyen emeklilerimiz, hem gittikleri hastanelerde hem de ilaç aldıkları eczanelerde sağlık primi ödemek zorunda kalıyor. . Bu durum ne vicdana, ne adalete, ne sosyal güvenlik ilkesine, ne de menfaat-yük dengesine uygundur.
“TEMMUZ AYINDA KAMU GÖREVLİLERİNE YAPILAN 8 BİN 77 LİRALIK ARTIŞIN TÜM EMEKLİLERE UYGULANMASINI İSTİYORUZ”
Tüm bu değerlendirmeler ışığında hak etmediğimizi düşündüğümüz bu ötekileştirmelere karşı öncelikle yasal ve anayasal haklarımızı kullanacağımızı bilmenizi isteriz. “Öte yandan yetkililerimizden bu adaletsizliğin yargısal süreçlere intikal etmeden giderilmesini, emeklilerimizden alınan sağlık katkı paylarının kaldırılmasını, memurlara temmuz ayında verilen 8 bin 77 TL’lik zamlı zamların mutlaka ödenmesini istiyoruz. Sert kış koşulları gelmeden tüm emekli maaşlarına uygulansın ki kök fiyatlara yansısın.”
