Haber

Kadri Gürsel: Kılıçdaroğlu ‘Alevi’ videosuyla ne yapmak istiyor?

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Alevi” adlı videosu yüz milyonu aştı.

Videoyla ilgili sosyal medyada ve siyasette yankı uyandıran bir yazı yazan Halk TV yazarı Kadri Gürsel, videoyla üç hedefi hedef aldığını belirtti. “Kılıçdaroğlu, ‘Alevi.’ Videosuyla Ne Yapmak İstiyor?” Gürsel, başlıklı yazısında videonun Cumhur İttifakı seçmeni tarafından da izlendiğine dikkat çekti.

Kadri Gürsel’e göre Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Aleviliğini seçim meydanlarında seçim malzemesi olarak kullanacağını öngördü ve önleyici bir müdahalede bulundu. Erdoğan’ın seccade meselesini Kılıçdaroğlu’na karşı kullandığını belirten Gürsel, önceki seçim kampanyalarını hatırlattı: ” Örneğin 12 Haziran 2011 Genel Seçim kampanyasında Erdoğan, 30 Nisan’dan itibaren iki hafta boyunca yedi ayrı ilde yedi kez kendi seçmenine Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini yuhaladı. Son olarak Kılıçdaroğlu, o seçimden beş gün sonra 17 Haziran 2011’de Habertürk’e yaptığı bir konuşmada Alevi inancından ilk kez söz etti ve ‘Evet ben bir Aleviyim. Bu, bu ülkede ne zamandan beri kabahat olarak görülüyor?’ dedi.”

Kılıçdaroğlu’nun imajının Erdoğan’a hitap etmeden Aleviliği vurguladığını belirten Gürsel, “Mezhepçi rakibine karşı yufka yürekli bir Aleviymiş gibi bu kadar savunmacı ve çekingen bir siyasetçinin tarzı bu değil. özgüveni yüksek bir lider duruşu.”

Gürsel’in yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Kılıçdaroğlu, bir manifesto niteliğindeki bu görselle Alevi kimliğini anlatmakla kalmayıp, siyaseti kültürel ve mezhepsel kimliklerin ötesine, sınıfsal ve toplumsal tabanına oturtmaya çok değerli bir katkı yaptı ve görselin ikinci amacı da buydu, Bence. (…)

Aleviliğin Kılıçdaroğlu için bir ‘köken’ değil, hâlâ bağlı olduğu bir kimlik olduğunu ilk kez kendi ağzından öğreniyoruz. Kılıçdaroğlu da bunu kendi hür iradesiyle açıklıyor; ahlaki, vicdani ve siyasi olarak Türkiye’nin normalleşmesine değerli katkılar sağlıyor.

(…)

CHP Genel Başkanı olduktan 13 yıl sonra Kılıçdaroğlu, bu imajla Aleviliğini siyasi olarak normalleştirdi. Bu bir başarıysa, bunda üçü siyasal İslam kökenli beş sağcı partiyi Millet İttifakı’nda bir araya getirmenin verdiği güven ve güç büyük rol oynadı. (…) Kılıçdaroğlu, bir manifesto niteliğindeki bu görselle Alevi kimliğini anlatmakla kalmayıp, kültürcü ve mezhepsel kimliklerin ötesine geçerek siyasetin sınıfsal ve toplumsal bir temele oturtulmasına da çok değerli katkılarda bulunmuştur ve bence bu da böyledir. görüntünün ikinci amacıydı.

(…)

Kılıçdaroğlu, gençleri kimlik siyasetini aşmak için oy kullanmaya şu sözlerle çağırıyor:

Artık kimliklerden bahsetmeyeceğiz, başarılardan bahsedeceğiz. Artık ayrılıklardan ve farklılıklardan bahsetmeyeceğiz, ortaklıklarımızdan ve ortak hayallerimizden bahsedeceğiz. Değişim seferimize katılır mısınız? Bu değiş tokuşta benimle birlikte duracak mısın?’

Kılıçdaroğlu ‘değişim’ kavramının içini dolduruyor; Rejim değişikliğinin birbirimize bakış açımızı nasıl olumlu yönde değiştireceğini anlatıyor.

Ve bunun da ötesinde, din, mezhep ve etnik kimlikler ekseninde bölünmüş ve toplum olma vasfını yitirerek birbirine yabancılaşmış toplulukların toplamına dönüşmüş bir topluluktan, ortak hedeflere ve ortak bir gelecek vizyonuna sahip bir toplum yaratmaktır. , Kılıçdaroğlu’nun bu görselde kabaca tanımladığı üçüncü hedefi oluşturmaktadır. .

Bu amacın içeriği de çok doğal olan millet tasavvuru ile örtüşmektedir.

İşte Kılıçdaroğlu’nun Ortadoğu mezhepçiliğinin yerine modern vatandaşlığı getirme amacına ilişkin açıklaması:

‘Alev yok diyen bu sisteme doğru, dürüst, ahlaklı insan yapar mı diyeceksiniz?’

Ve ‘Bana son bir el verir misin?’ Kılıçdaroğlu: Bu bölücü sistemi tamamen ortadan kaldırmaya hazır mısınız?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu