İşsizlik artarken enflasyon durağanlaşıyor, Fed politikasını değiştirebilir
Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ın COVID-19 salgınının en yoğun olduğu dönemde verdiği istihdama öncelik verme sözü, işsizlik oranlarının yükselmeye başlamasıyla birlikte kritik bir dönemeçle karşı karşıya. Bu durum, enflasyonun kontrol altında göründüğü ve gösterge faiz oranının son 25 yılın en yüksek seviyesi olan %5,25-%5,50 aralığında seyrettiği bir döneme denk geliyor.
ABD Merkez Bankası’nın 17-18 Eylül tarihlerinde yapılacak Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısında faiz indirimi beklentisiyle politika değişikliğine gitmesi bekleniyor. Powell ayrıca bu Cuma günü Kansas City Fed’in Jackson Hole, Wyoming’deki yıllık konferansında yapacağı konuşmada Fed’in politika gevşetme yaklaşımına ilişkin daha fazla bilgi verecek.
Mevcut yüksek borçlanma maliyetleri ekonomiyi etkiliyor ve Fed faizleri düşürmeye başlasa bile etkilerin tersine dönmesi zaman alabilir. Bu durum, enflasyonun istihdam seviyelerine önemli ölçüde zarar vermeden kontrol altına alındığı “yumuşak iniş” için bir zorluk teşkil etmektedir.
Eski Chicago Fed Başkanı Charles Evans, işgücü piyasasını izlemenin önemini vurgulayarak, ücret artışındaki gevşeme ve sağlıklı iş açıkları ile normalleşmeye dikkat çekti. Bununla birlikte Evans, tarihin işsizlik oranları artmaya başladığında bunun genellikle devam ettiğini gösterdiği konusunda da uyarıda bulundu.
Fed’in Ağustos 2020’de Powell tarafından yeniden tanımlanan politika yaklaşımı, enflasyonla önleyici mücadele yerine istihdam seviyelerinin önemini vurguladı. Bu strateji, enflasyon ve işsizliği genellikle ters orantılı olarak gören geleneksel para politikasından bir değişimdi. Yeni yaklaşım, enflasyonu tetiklemek zorunda kalmadan güçlü bir iş piyasasına izin veriyordu.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar son iki yılda yaşanan olayları, özellikle de enflasyonun nasıl düştüğünü ve politikanın bunda oynadığı rolü incelemektedir. Michael Kiley gibi Fed araştırmacılarının bazı bulguları, politika asimetrisinin (istihdam eksikliklerine sıkı bir işgücü piyasasından farklı tepki vermek) faydalı olup olmadığını sorgulamıştır.
Bir başka çalışma ise politika yapıcıların, halkın enflasyon beklentilerinin kısa vadeli ve değişken olduğuna inanmaları halinde daha hızlı ve iddialı bir şekilde yanıt vermeleri gerektiğini öne sürmüştür.
Kamu beklentilerinin enflasyonu yönlendirmedeki rolü, 2022 yılında Fed’in yükselen enflasyon beklentilerini karşılamak için art arda 75 baz puanlık artışlarla faiz oranlarını agresif bir şekilde artırmasıyla ön plana çıkmıştır.
Şimdi, enflasyonun %2’lik hedefe doğru ilerlediği ancak işsizliğin Temmuz 2023’te %3,5’ten %4,3’e yükseldiği bir ortamda Powell, Fed’in politikasını dengeleme zorluğuyla karşı karşıya. Mevcut işsizlik oranı, Fed yetkililerinin tam istihdam olarak kabul ettiği oranın (%4,2) üzerinde ve Powell’ın pandemi öncesi Fed Başkanı olarak görev yaptığı dönemdeki herhangi bir noktadan daha yüksek.
Columbia Threadneedle Investments’tan Kıdemli Küresel Faiz Stratejisti Ed Al-Hussainy, Fed’in mevcut politika duruşunun çok kısıtlayıcı olduğunu öne sürdü ve istihdama yönelik potansiyel riskleri ele almak için harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.